Artikülasyon ,konuşma seslerinin üretiminin motor hareketlerini içerir. Artikülasyon sorunları, çocuğun belirli sesleri üretmekte güçlük çekmesi veya sesleri yanlış üretmesidir. Artikülasyon bozukluğunda birey konuştuğu dile ait bazı sesleri uygun şekilde üretemez; bu da konuşmanın başkaları tarafından anlaşılmasını etkiler.
Örneğin: Artikülasyon bozukluğunda; tek tek seslerin üretiminde sorunlar görülür (ör: /r/ yerine /y/, /ş/ yerine /s/, /k/ yerine /t/ söylemek gibi), /arı/ yerine [ayı], /kapı/ yerine [tapı] demesi gibi. Artikülasyon problemleri konuşmanın şekillendiği artikülatör bölgelerdeki anatomik-fizyolojik yetersizliklere dil, diş ve dudaklarda hafif derecedeki yapısal farklılıklar, dudak-damak yarıklığı gibi yapısal bir anomali, işitme engeli, dizartri gibi nörolojik kaynaklı problemler, oral kas sisteminin veya motor planlama sisteminin nörofizyolojik işlevinin bir şekilde aksaması sonucuna bağlı olarak gelişebildiği gibi her hangi bir yetersizlik olmaksızın yanlış öğrenmelere bağlı olarak da görülebilir. Ayrıca zeka engeli ya da psikolojik sorunlar, artikülasyon bozukluğuna eşlik edebilir.
Çocuklarda görülen artikülasyon sorunlarına zamanında müdahale etmek önemlidir. Doğru ses yerine başka bir ses kullanıldığı durumlarda bu sorunu destek ile ortadan kaldırmak ve doğru sesi ürettirmek yapısal bir bozukluk olmadığı durumlarda genellikle olanaklı olmaktadır. Ancak doğru kullanımı günlük konuşmada alışkanlık haline getirmek zaman almaktadır. Uzun süredir yanlış şekilde kullanılmaya alışılmış bir sesi zaman içinde düzeltmek çok daha zor olmaktadır. O nedenle erken müdahale ile yanlış ses kullanımlarını önlemek ve doğru şekilde kullanımı alışkanlık haline getirmek gerekmektedir. Bazı aileler çocuklarındaki artikülasyon sorunlarının zamanla ortadan kalkacağı inancı ile bazen gereğinden fazla beklemeyi tercih edebilmektedirler.
Bilinmelidir ki artikülasyon bozuklukları her zaman kendiliğinden düzelmez ve ileri ki yaşlarda da sürer. Zamanında düzeltilmeyen problemlerde yaşıtlarından farklı bir konuşma alışkanlığına sahip olan bu çocuklar arkadaşları arasında alay konusu olabilmekte, bu da çocukları sosyalleşmekten ve toplum içine girmekten alıkoymakta ve bazı psikolojik sorunları beraberinde getirebilmektedir.
Ayrıca artikülasyon sorunları daha sonra ortaya çıkabilecek okuma-yazma sorunları için de risk faktörüdür.
Kekemelik; kelimeler, sesler ya da hecelerin tekrarlanması, konuşma sırasında duraklama veya dengesiz konuşma hızı ile karakterize bir konuşma bozukluğudur. En sık olarak 2 ila 6 yaş arasında meydana gelen kekemelik tüm çocukların yaklaşık %5 ila 10'unu etkiler. Kekemelik görülen çocukların %25’inden fazlasında bu durum yetişkinliğe kadar devam etmez. Genellikle, çocuğun gelişimi ilerledikçe tamamen kaybolur. Kalıcı olabilecek durumlarda erken müdahale ile yetişkinlikte problemin devam etmesi önlenebilir.
Kekemelik süreç nasıl işler ?
Kekemelik sorunu bulunan çocukların hepsi tedaviye ihtiyaç duymaz, çünkü gelişimsel kekemelik genellikle zamanla kendi kendine ortadan kalkar. Çocuk psikiyatrisi uzmanı tarafından yapılan kapsamlı bir değerlendirmeden sonra, en iyi tedavi yaklaşımı konusunda bir karar alınabilir. Tedavide kullanılan birkaç farklı yaklaşım mevcuttur. Bireysel farklılıklar ve ihtiyaçlar nedeniyle bir kişi için faydalı olan bir yöntem bir başkası için etkili olmayabilir. Tedavi kekemeliği tamamen ortadan kaldıramayabilir, ancak kişiye aşağıdakilere yardımcı olacak becerileri öğretebilir:
Süreç içinde konuşmadaki kesintileri azaltabilir ve çocuğun özgüvenini artırabilir. Konuşma hızı, nefes desteği ve gırtlak gerginliği gibi konuşma kalıplarını kontrol etmeye odaklanır. Destek için en iyi adaylar şunlardır:
Ebeveynler, çocuklarının problemi daha hızlı atlatmasına yardımcı olmak için terapötik teknikleri kullanabilir. Çocuk konuşurken sabırla dinlemek sorunu aşamada önemli bir basamaktır.
Telif Hakkı © 2019 Mert Tekin Psikolojik Danışmanlık - Tüm Hakları Saklıdır.